Esed'in Suriye Arap Cumhuriyeti neden bir devlet değildi?
Bu sorunun cevabını anlamak için önce devletin ne olduğunu anlamak gerekir. Siyaset biliminde modern anlamdaki "devlet" tanımı üç temel unsuru içerir:
- Sınırları belirlenmiş bir vatan
- Kültürel ve tarihi bağlarla birbirine kenetlenmiş bir halk
- Kanun ve hukuk ile oluşturulmuş egemen bir siyasal teşkilat
Tek kelimelere indirecek olursak: Vatan, millet, egemenlik
Bu üç maddenin hem nicel hem de nitel varlığı, ele alınan teşkilatın bir devlet mi yoksa bir mafya veya çete mi olduğunu gösterir.
Esed'in devleti 2011 Suriye devriminden bu yana bir çok bakımdan tartışmaya açıktır. Bir kere "halk" unsurunu dışlamıştır. Onun baskıları nedeniyle milyonlarca Suriyeli komşu ülkelere kaçmış, ülkesi ve devleti de halksız kalmıştır. Yine Esed kendi ülkesinde egemenliğini sağlayamamış ve bunun için İran ve Rusya'ya bağımlı hale gelmiştir. Egemenliğini sürdürebilmesi için tek bir ülke dahi yetmiyor, iki ülkenin tam desteğine yaslanır hale gelmiştir.
Diğer yandan Suriye devlet teşkilatında bir hukuk düzeninden söz etmek de tartışmalıdır. Hukuk düzeninin en önemli ilkesi yargılama konusundadır. Bir mafya çetesinin de kanunları ve yargılaması vardır. Ancak devlet yargılamısını bundan ayıran temel şey yargılamaların askeri veya idari birimler tarafından değil, bağımsız mahkemeler tarafından yürütülmesidir. Bir askeri makam, bir polis teşkilatı yöneticisi veya kaymakam vali gibi idari bir yönetici bir vatandaşı yargılayamaz. Onun yargılamasını ancak bir savcının kovuşturduğu mahkemede mümkün olabilir.
Halbuki Esed devletinde siyasi mahkumlar mahkemeye çıkarılmazlar. İdari ve askeri birimler onları yargılar ve idama mahkum ederler. Benzer bir durumu da İsrail'de Filistinlilere karşı görüyoruz. Mahkemeye çıkarmadan sırf idari işlem ile bir Filistinliyi yıllarca hapiste tutabiliyor.
Evet Esed rejimi de İsrail de birer çete rejimidir.






0 yorum:
Yorum Gönder