Deniliyor ki;
Sümer yazıları MÖ 3000-3500 yıllarına kadar tarihleniyor. O zaman Sümer dini inançları tek tanrılı İbrahim'i dinlere geçmiş. İşte Gılgamış İbrahim'den daha eski. Öyle ise İbrahim'in hikayesi Sümer Dumuzi'den alınmış.
Ancak bu yaklaşım temelde hatalıdır.
Sümer yazılarını içeren kitabeler tarihlendiklerinde şunu görürüz. Sümer yazısı MÖ 3200'den MS 50. yıla kadar kullanılmış. Evet MS 50'ye tarihlenen Sümer kitabeleri de var. Demek ki her Sümer kitabesi çok eski değildir.
İkinci önemli mesele de şudur. Eski kitabelerin hemen hepsi ticari anlaşmalar ve alışverişle ile ilgili idi. "Şuna şu kadar mal sattım bundan şu kadar mal aldım buna şu kadar borcum var" vs. Yani eski yazıtlar içinde din ve edebiyat konuları yoktur. Antik çağda yazı sadece ticari ilişkiler ve borç ilişkisi için kullanılıyordu. Anadolu'da Kaniş'te ortaya çıkan Asur kitabelerin (MÖ 17 yüzyıl) konusu da aynı şekilde ticari içeriklidir. Aynı durum Kur'an'ı Kerim'de de geçer. Kur'an'ı Kerim'de dini emirlerin ve hatta kutsal sözlerin (ayetlerin) yazılmasına dair hiç bir ifade yokken borcun ve alacak vereceğin muhakkak yazılması gerektiğini emreder.
Evet tekrar edecek olursak antik çağda dini kutsal metinler ve edebi metinler yazılmaz sözlü olarak aktarılırdı. Fakat borç ve ticaret ilişkileri yazılırdı. Bu Sümer yazıtları için de geçerlidir.
Gel gelelim üçüncü konuya.
Sümer yazısı ve dili ile dini ve edebi metinlerin nakşedilmesi II. Asur devleti dönemine denk geliyor. Bu da muhtemelen Tevrat'ın yazılı bir eser olmasından mülhem olarak yapılmıştır. Gılgamış'ı çivi yazısı ve Sümerce ile anlatan Asur kitabeleri MÖ 7. yüzyıla tarihleniyor. Akadlı Büyük Sargon'un (MÖ 23 yüzyıl) ünlü hikayesi 2. Salmanassar (MÖ 8 yüzyıl) döneminde nakşedilmiştir.






0 yorum:
Yorum Gönder