12 Ekim 2025 Pazar

Afganistan ve Pakistan neden savaşıyor?

Afganistan ve Pakistan arasında sınır çatışmaları yaşanıyor ve iki müslüman komşu ülke birbirine düşmanca davranıyor.

Bunun nedeni olarak birçok sorun var. İki ülke ve iki halk arasında çok katmanlı bir problem ağı mevcut. O yüzden hangisinin haklı olduğuna karar vermek zor.

- Öncelikle en büyük sorun mülteci sorunu. Pakistan'da 30-40 yıllık ve 2-3 milyon nüfusu bulan bir Afgan mülteci kitlesi var. 2021'de Taliban'ın iktidara gelişi ile birlikte yaklaşık 500 bin-1 milyon arası bir mülteci dalgası daha oldu. 2023'ten bu yana ise Pakistan bu mültecileri Afganistan'a sınır dışı ediyor. Şimdiye kadar 1 milyondan fazla kişiyi deport etti. Bunların bir kısmı gönüllü dönmüş olabilir. Pakistan tüm Afgan mültecileri 2025'in sonuna kadar göndermek istiyor (Ümit Özdağ duymasın), bu da yaklaşık 3 milyon mülteci demektir. Bu Afganistan için çok ciddi bir insani krize dönüşecek anlamına da geliyor. (Bence bu olayda Pakistan haksız)

- Terör sorunu, Pakistan Talibanı adı verilen bir örgüt Pakistan'a karşı mücadele ediyor. Bunlar etnik olarak Afgan, ulus olarak Pakistanlıdır. Ayrıca Pakistan Afgan mülteciler arasında da bu örgüt ile irtibatlı kişiler olduğunu ve Afgan mültecilerin terör ürettiğini iddia ediyor. Taliban ise bundaki Afgan mülteci rolünü reddediyor. (Ümit Özdağ bunu da duymasın). (İkisi de haklı veya durum ortada)

- Pakistan terör örgütlerinin Afganistan'da üslendiğini (PKK'nın Kuzey Irak'ta üslenmesi gibi düşünün) iddia ediyor ve sık sık Afganistan'ın içine doğru askeri operasyonlar ve hava bombardımanı düzenliyor. Afganistan da misilleme olarak sınırdaki Pakistan karakollarına saldırıyor. (Hangisi haklı hangisi haksız karar veremedim, ortada)

- Afganlılar Pakistan ve Afganistan arasındaki Durand hattının 1893'te İngiliz sömürgecileri tarafından dayatıldığını ve bir Afgan milleti olan Peştunları böldüğünü iddia ediyor. Dolayısı ile 100 yılı aşkın bir süredir Afganlılar bu sınırı kabul etmiyorlar. Taliban da iktidara geldiğinde bu sınırı kabul etmedi. Bu da iki ülke arasındaki ciddi bir sorundur. (Bence bu konuda Afganlar haksız)

- Taliban iktidara geldiğinde Pakistan'a bağlı olmayan bağımsız bir politika izledi. İran'la Rusya ile Çinle Hindistan ile ilişkilerini geliştirmeye çalıştı. Özellikle Hindistan'la ilişkilerini geliştirmesi Pakistan ile gerilime sebep oldu. (Pakistan haksız olabilir veya ortada)

Bunun gibi ve buna yakın birçok sorun var. Sorunların tarihi, jeopolitik, dini, etnik, ekonomik, güvenlik, insani, ideolojik katmanları var. Onun için ben tam karar veremedim, ama sanki Pakistan haksız. O kadar mülteciyi bu kadar kısa sürede deport etmesi, zorla göndermesi çok ciddi bir insani krize sebep olacaktır. Bu, kardeşlik hukukuna da müslüman hukukuna da ve insan haklarına da uymaz.


Paylaş:

7 Ekim 2025 Salı

Sumud aktivisti ve boykot dedektifi Erdem Özveren neden tutuklandı

Erdem Özveren konusuna girmek istemiyordum ama bu konuda da adamı haksız yere linç eden paylaşımlar gırla gidiyor. 

Az önce müslüman geçinen bir arkadaşın sayfasında gördüm. Şöyle diyor: "Bu adama başta Ersan Çelik yazdı diye inandım ama valinin açıklamasından sonra onun iç yüzü ifşa oldu. Meğer bu sureti haktan görünen bir fitneci bir iftiracı imiş. Boykot konusunda da böyle fitneci iftiracı imiş..."

Bunların hepsini de valiliğin açıklamasından sonra anlamış. 

Birazcık inancınız varsa Allah'tan korkun!

Arkaplan:

Erdem Özveren bilindiği gibi Sumud filolarına katılan bir aktivist idi. Ama bundan önce o "Boykot dedektifi" adlı bir uygulama kurmuş ve boykot edilecek küreselci firmaları ifşa eden çalışmalar yapmış. Doğru yanlış, tutarlı tutarsız bilemem ama bende bıraktığı izlenim hak hukuka dikkat ettiği yönünde. Erdem Özveren bu şekilde sosyal medyada meşhur olmuş. Ben kendisini fazla tanımam. Ama biraz araştırdığım kadarıyla iyi niyetli bir müslüman arkadaşa benziyor. Boykot markalarını ifşa etmekle de kendi çapında iyi bir hizmet yaptığını düşünüyorum. Bize de onun hakkında genel olarak hüsn-ü zan etmek düşer. 

Peki ne oldu? 

Olay şu: Sumud aktivistlerini Türkiye'ye getiren uçak indiği zaman tüm aktivistler aileleri, sevenleri ve hatta devlet erkanınca coşku ile karşılanırken emniyet güçleri tarafından Erdem Özveren gözaltına alınarak ayrı bir birime götürülüyor. Sosyal medyada paylaşılan "camın arkasındaki fotoğrafı" orada çekildi.

Hem kendisi hem de yol arkadaşları buna üzülüyor ve paylaşımlar yapıyorlar. "Bu güne kadar boykottan dolayı markalar tarafından 150'ye yakın dava açıldı bana, hepsine Allah için İslam için göğüs gerdim, Ama uçaktan iner inmez herkes çiçekle karşılanırken, bize ailemiz çoluk çocuğumuz önünde gözaltı olunca, artık devletime olan ümidim tamamen kırıldı" mealinde bir paylaşım yapıyor. Benzer bir paylaşımı da aktivistlerden Ersin Çelik de yaptı. 

Sonra İstanbul valisi bu konuda bir basın açıklaması yaptı. Meğer Erdem'in hanımı "eşim kayıp" diye ihbar vermiş, o da gelir gelmez "bulundu" tutanağı için alıkonulmuş. Vali "o gün gözaltına alınmadı ve adli kontrole de arkadaşları ile birlikte gönderildi" diyor. Şimdi bu "resmi" açıklamayı doğru kabul etmekle birlikte Erdem beyin şikayeti ile ilgili bir tenakuz bir çelişki durumu yok ki. Erdem "beni gözaltına aldılar, hapse attılar, arkadaşlarımdan farklı bir yere gönderdiler" demedi ki. Uçaktan iner inmez herkesin ailesi ile kucaklaşırken neden kendisine bu kadar apar topar işlem yapılıp (o camın arkasındaki) ayrı bir birime ayrıldığını soruyor. Haksız mı? Değil. Söyledikleri hala doğru.



Paylaş:

Blog Arşivi

İletişim

Ad

E-posta *

Mesaj *